Ruh sağlığı genel olarak sağlık durumumuzun önemli bir parçasıdır. Neyi nasıl düşündüğümüz, çevremizden aldığımız tepkiler ruh sağlığımızı ve sosyal yaşantımızı oldukça olumsuz etkileyebilir.
Bu durum yaşları çok küçük olsa da çocuklar için de geçerlidir. Örneğin kilosu yüzünden arkadaşları tarafından alay konusu olan bir çocuk sosyal hayattan kendini çekebilir, okula gitmek istemeyebilir, başkaları ile oyun oynamak noktasında isteksiz davranabilir. Bu problem ilerde yetişkinlik dönemi yaşantısında bile olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir.
Ruh sağlığı alanında yapılan araştırmalar çocukların, gençlerin ve ailelerinin
psikiyatrik hastalıklarının önlenmesine ve daha etkili tedavisine katkıda bulunmak
için ailelere yönelik programlar ve okulla iş birliği içinde çalışmalar yürütmek
gerektiğini vurgulamaktadır.
Aşağıdaki durumlardan biri veya birkaçının çocukta bulunması o çocuğun bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerektiğini işaret eder:
- Okul-ders başarısında düşme,
- Çaba gösterse de düşük başarı,
- Devamlı korku ve endişe,
- Okula gitme ve akranları ile görüşme noktasında isteksizlik,
- Aşırı hareketlilik,
- Aşırı huzursuzluk,
- Sürekli kâbus görme durumu,
- Saldırganlık ve kurallara uymama,
- Sürekli mutsuzluk ve üzüntü hali
Çocuklarda bu tür problemleri erken tespit edip gerekli yönlendirmeleri
yapmak, çocukların gerçek potansiyellerine ulaşmalarını sağlayarak uygun tedavi
sonucunda bozukluğun tekrarlaması önlenir ya da geciktirilir, ayrıca bu
bozuklukların çocuk, ailesi ve toplum üzerine olumsuz etkisi azaltılmış olur.
Çocuk ruh sağlığı değerlendirilirken çocuk psikiyatristi ile görüşme, psikolojik
testler ve gerek duyulduğunda diğer tıbbi bölümlerden görüş istenmesi
gerekmektedir.
Değerlendirme sonucunda herhangi bir ruh sağlığı bozukluğu tanısı konulur
ise kapsamlı bir tedavi programı oluşturulur. Bu tedavi mevcut bozukluğun şekline,
şiddetine ve çocuğun özelliklerine bağlı olarak psikoterapi ve/veya ilaç tedavisi
olabilmektedir.